Akhanda

Film, Hindistan’ın yoğun ormanlık bir bölgesinde, Hint Ordusu’nun Gajendra Sahu adında acımasız bir haydut peşinde koşmasıyla açılır. Gajendra yaralanır ve “Maha Rudra Peetam” adlı dini kuruluşun lideri onu kurtarır. Liderin “doğada Tanrı vardır, onunla oynamamalısın” mesajı üzerine Gajendra’yı öldürür ve doğaya meydan okumaya başlar.

Anantapur’da Ramachandraiah ve Dharani çifti ikiz bebeklere sahip olur; biri sağlıklı doğarken öteki ölür. Aghora adlı bir keşiş, dharanin rüyasıyla ölü bebeğin Shiva’nın öfkesi olduğunu belirtir. Dharani doğan bebeği Kaasi’ne bir Aghora’nın eline teslim eder. Bebeğin canlanması Shiva’nın bir lütfu olarak algılanır ve çocuk Aghoralar tarafından yetiştirilir.

Yıllar sonra Murali Krishna (Nandamuri Balakrishna), Anantapur’da toprak koruyucusu ve köylülere umut ufku açan bir liderdir. Yasadışı uranyum madenciliği yapan Varadarajulu’ya karşı mücadele eder. Yeni atanmış bölge müdürü Saranya (Pragya Jaiswal) önce anlaşmazlık sonrasında ona aşık olur. Bir süre sonra evlenirler ve bir kız çocukları olur.

Murali barışçıl bir karakterken, Varadarajulu kendisine engel olacağını fark eder. Politik nüfus kullanarak Murali’yi bir hastane bombalamasının faili olmakla suçlatır. Murali haksız yere NIA tarafından tutuklanır. Aynı zamanda Saranya da görevden uzaklaştırılır. Murali’nin kızı esrarengiz bir hastalığa yakalanır ve hızla şehir hastanesine götürülürken saldırıya uğrarlar.

Kaçarken bir mağaraya sığınan Saranya ve kızı, Shiva’nın seçilmişi olan Akhanda ile karşılaşır. Aghora maneviyatı taşıyan Akhanda, birçok haydutu tek başına etkisiz hale getirir ve kızı kurtarır. Gajendra ve Varadarajulu bu varlığın Tanrı’nın cevabı olduğunu anlar.

Padmavati adlı bir bürokrat, Varadarajulu’nun işlediği insanlık dışı suçları ifşa eder; kadınlara tecavüz, işçi sömürüsü gibi. Akhanda duyarlılık göstererek adaleti sağlar, çalışanları kurtarır ve suçluları cezalandırır. Bu esnada NIA onun peşine düşer ancak sonunda Murali’nin masumiyeti anlaşılır ve serbest bırakılır.

Gajendra, tantra yoluyla Akhanda’yı yok etmeye çalışır; kızı da lanetler. Akhanda Kedari Aghori Baba’yı çağırır ve Maha Mrityunjaya Homam ritüeli gerçekleştirilir. Shiva’nın gücüyle dolan Akhanda, Gajendra ve Prachanda’yı alt eder. Görevini tamamladıktan sonra Shiva aracılığıyla gittiğini belli eder ama “tehlike anında döneceğini” vadeder.

Film, güçlü görsel estetik, Shiva mitolojisi ve Aghora mistisizmiyle şekillenir. Sahne geçişlerinde dramatik aksiyon, duygusal bağlarla birleştirilir; bu, Balakrishna’nın ikonik varlığını daha da pekiştirir.

Toplamda, İkiz kardeşlerin kaderi, ahlaki mücadele, ailenin tehlike altına girmesi, manevi kurtarıcı Akhanda’nın ortaya çıkışı, Shiva temelli adalet ve intikam, ve sondaki mistik veda ana temaları oluşturuyor. Film, aksiyon ve inanç temalarını bir arada harmanlayan, masalsı ve yüksek doz dramatik bir anlatımıyla izleyiciyi derinden etkiliyor.