Bad Boyz

Film, Kochi yakınlarındaki küçük bir mahallede “Bad Boys Arts & Sports Club” adlı, “kendini çete gibi gören” gençlik grubunun çevresinde dönüyor. Bu grubun başında Antappan yer alıyor; arkadaşları Sintappan, Alosh ve Chakkara ile birlikte mahallede kendilerine “zor adam” imajı çizmekte ve görece küçük çaplı işlerle meşgul bulunuyorlar.

Antappan ve arkadaşları, egolarını tatmin etmek ve “takım ruhu” oluşturmak için, para karşılığı başka gençlerle kavga etmeye başlıyorlar. Bu durum mahalle içerisinde, “biz de varız” havası yaratıyor. Ancak Antappan’ın hayatı, sıradan bir kavga sonrası beklenmedik şekilde değişiyor: Karısından çalınan zincir nedeniyle Antappan bir zincir kapkaç olayına dahil oluyor. Kapkaççıdan peşine düşüyorlar ve yanlışlıkla yerel güçlü bir adam olan Vettukadu Belson’ın arabasına zarar veriyorlar. Belson’ın kim olduğunu başta bilmiyorlar; sadece araba üzerinde okudukları livery (araç üzerindeki yazı) sayesinde durumu fark ediyorlar.

Bu olayın ardından Antappan ve grubunun durumu tehlikeli bir hâl alır: Belson’ın adamları onları takip eder, evlerine gelen tehditler başlar. Antappan, evini ve ailesini korumak için grubuna yeni “önemli” adamlar eklemeyi kabul eder – Belson’ın adamı Althara Ambadi ve Kalikavu Suni bu şekilde Antappan’ın ekibine katılır. Antappan ilk başta bu teklife sıcak bakmaz ama karısının isteği üzerine onları alır. Bu kararla birlikte grup daha büyük çaplı “şiddet” içeren işlere girişir ve “rowdyism” (halk tabanında düzen dışı güç kullanımı) yaparak para kazanmaya başlar.

Olaylar ilerlerken, yeni bir subay, SI Amjath Khan göreve başlar ve Antappan’a acımasız şekilde yaklaşır; Antappan tutuklanır ve iki ay cezaevinde yatar. Bu, Antappan’ın “timsahlarla” dolu bir suç dünyasına geçişinin dönüm noktasıdır. Cezaevinden çıktıktan sonra, önceki günlük yaşamına – ya da en azından bir kısmına – geri döner ve “zorlu adam” imajını korumaya çalışır. Ancak ev ortamının ve arkadaş grubunun baskısı artmıştır.

Film, Antappan’ın girdiği suç dünyasının yüzeyselliğini, kendini büyük ve kuvvetli görme isteğini, çevresinin ona yüklediği rollerle gerçek benliği arasındaki çatışmayı işler. Antappan, başlangıç noktasında “biz de mahallede saygı görsek”, “küçük kavgalarla para kazansak” gibi basit hedeflerle yola çıkar; fakat bir anda belanın içinde bulur kendini. Mahalle içi güç dengeleri, yeraltı dünyasının aktörleri, polis‑adam çatışmaları derken Antappan’ın kontrolü dışına çıkan bir sürece girilir. Özellikle Belson gibi bir yerel mafyozla çatışmaya girmesi, onun ve arkadaşlarının hayatlarını ciddi biçimde riske atar.

Özetle, Bad Boyz; küçük kabadayıların, mahalle serserilerinin büyüme hayali ile yerel suç dünyasına sirayet eden durumu, arkadaşlığa dayalı grubun sınırlarını ve gerçek yaşama adaptasyon güçlüğünü dramatik‑komik tonlarla ele alıyor. Yönetmen Omar Lulu, karakterlerin samimi, yer yer abartılı kişilikleri üzerinden sosyal bir makaslama da yapıyor: “zor adam” gibi görünmek isteyen çocukluk arkadaşları, aslında sürekli bir doğrulama ihtiyacı içindedir. Filmde mizah unsuruyla birlikte, şiddet ve suçun banalliği, ilerleyen zamanla beraber düz bir hayattan nasıl çıkılabileceği sorusu da arka planda yer almakta.

Sonuç olarak film, başlangıçta hafif‑eğlenceli bir “mahalle kavga” filmi gibi görünse de, suçun normalleşmesi ve küçük çaplı kabadayılıktan organize davranışa geçişin getirdiği sorumluluklar, yakalanma korkusu, aile baskısı gibi temaları da barındırır. Antappan için “zor adam” imajı artık bir yük haline gelmiş, seçim yapmak durumundadır: Gerçek anlamlı bir yaşama mı geçilecek, yoksa hep “aynı çevre”de sonsuza dek mücadele mi edilecek? Bu soruyla izleyiciye dönük bir yansıma bırakır.