• Kaynağı Değiştir:

Churuli

7.0
7 Görüntüleme
0
2021120 Dk

Film, bir animasyon‑prologla başlar: Ormanlık bir alanda bir Brahmin rahip, halkta efsaneleşmiş bir varlık olan Perumadan’ı yakalamaya çıkar. Bu varlık, bir pangolin biçiminde görünerek onu başka bir yola yönlendirir — sonuç olarak rahip ormanda amaçsızca dolaşmaya başlar. Bu hikâye, filmin ileride izleyeceğimiz döngüsel, labirentimsi yapısına metaforik bir giriş niteliğindedir.

Ana hikâye, iki gizli polis memuru olan Antony (Chemban Vinod Jose) ve Shajivan (Vinay Forrt) üzerine kuruludur. İkilinin görevi, bölgede izini kaybettiren bir suçlu ­– Mayiladumparambil Joy – yi yakalamaktır. Şahjivan ve Antony, kılık değiştirerek “günlük işçi” olarak hareket ederek ormanlık bir bölgedeki esrarengiz bir köye gitmek üzere yola çıkarlar.

Yolda, iki polis ve beraberlerindeki kişiler bir tahta köprüyü geçerler. Bu köprü, filmin sembolik ritüelinde bir sınırı, “bilinen dünya” ile “öte dünya/olağanüstü alan” arasındaki geçişi temsil eder. Köprüyü geçtikten sonra araçtaki diğer yolcularda bir değişim olur: nazik ve güleryüzlü başlayan ton, sertleşir ve olası bir düzen dışılık hissi belirginleşir.

Köye vardıklarında Antony ile Shajivan, yerel bir tap­tan (kurulu bar/toddy shop) garnizonunda kalmaya başlarlar. Köydekiler kaba sözlü, kuralsız, çoğu suç geçmişi olan kişiler olarak sunulur. Zaman ve mekân hissiyatı, köy alanında yavaşça çöker; Shajivan özellikle bu kaybı yaşamaya başlar—rüyalar görür, ışıklar belirir, gece garip varlıklarla karşılaşır. Antony ise durumu daha “iş gibi” görürken, kısa sürede “düzeni” benimsemeye başlar.

İkili, “Thankan” adlı bir adamın dönüşünü beklerler; çünkü köydeki yerel düzenin bağlantılı figürüdür. Ancak süreç ilerledikçe, Joy’u bulmak için geldikleri bu köyde “yakalama”nın ötesinde bir şeyler olduğunu hissetmeye başlarlar: köy bir labirenttir. Zaman döngüsü, kimlik kaybı, mekânın kendini yineleyen şekli gibi motifler hâkim olur.

Film doruk noktasına doğru ilerlerken, Antony ve Shajivan ile köy sakinleri arasındaki gerginlik kızışır. Yerel halk onları sorgular, köy dışına çıkmalarına izin verilmeyen bir atmosfer oluşur. Sonunda Joy ortaya çıkar — ancak beklenildiği gibi basit bir “suçlu” değildir. Durum tersine döner: polisler, yakalamaya geldikleri bu kişide ve köyde beklenenden daha büyük bir tuzağın parçaları olduklarını fark eder.

Filmin finaline doğru, Joy’un bağlı bulunduğu yataklı halinden kalkıp özgürleşmesi, ve polislerin içinde bulundukları aracın — bir jip – köyden çıkamadıkları, altmışlık bir döngüye (spiral) sürüklendiği iması verilir. Polisler ve Joy, ormanda yükselen bir ışık kümesiyle, ayın bir biçimiyle birleşirken görülür. Köprü artık ortada değildir; yerle yeksan olmuş bir gerçeklik hâli hüküm sürmektedir. Bu noktada izleyici “biz mi köye girdik yoksa köy mü bizi yuttu?” sorusunu zihninde taşımaya başlar.

Sonuç olarak ‘Churuli’, klasik bir suç‑polis filminden ziyade, mecazi, sembolik ve izleyiciyi düşündürmeye zorlayan bir sinema deneyimidir. “Churuli” kelimesi Malayalam dilinde “spiral” ya da “dönme dolanma” anlamına gelir ve film bu kavrama uygun şekilde ilerler: başlangıçta aradığınız suçluyu yakalama hikâyesi, yerini zamanın, mekânın ve kimliğin çözülmesine bırakır.

Churuli, klasik anlatının dışına çıkan, sinema dilini kullanışlı mekanizmalardan ziyade atmosfer, his ve izleyiciyle bir oyun kurarak tercih eden bir yapım. İzleyici net bir “her şeyi açıklayan” son beklerken, film bir labirente sokar ve “çözüm seninle” der. İzledikten sonra yalnızca “ne oldu?” değil, “ben ne gördüm?” sorusuyla da baş başa bırakır.

Bu İçeriği Beğendiniz mi? “Churuli”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Henüz yorum yok.

Paylaş

Movies
Diziler
Videolar
Search