Please enter keywords
Please enter keywords
“Class of ’83“, Atul Sabharwal’un yönetmenliğinde çekilen ve Netflix’te yayınlanan Hindistan yapımı suç drama filmidir. Vikram Chandra’nın aynı adlı romanından uyarlanan bu yapım, gerçek olaylardan ilham alarak 1980’li yılların Mumbai’sinde geçen yozlaşmış bir polis sistemini ve adaleti sağlama çabasındaki bir polisin mücadelesini konu edinir. Filmin başrolünde ise başarılı oyuncu Bobby Deol yer almaktadır.
Hikâyenin merkezinde, görevinden uzaklaştırılmış ve ceza olarak polis akademisine eğitmen olarak gönderilmiş eski bir polis müfettişi olan Vijay Singh yer alır. Singh, sistemin yozlaşmışlığına ve siyasetin polis teşkilatını nasıl etkisiz hale getirdiğine tanıklık etmiş deneyimli bir memurdur. Akademideki görevi sırasında sadece prosedürel eğitim vermekle kalmaz, aynı zamanda seçtiği beş zeki ama asi öğrenciyi gizli bir göreve hazırlamaya karar verir. Bu öğrenciler — Pramod, Aslam, Vishnu, Lakshman ve Ramesh — klasik yöntemlerin dışına çıkan, cesur ve kendi adalet anlayışlarını oluşturan gençlerdir.
Vijay Singh’in amacı, bu beş kişilik özel tim aracılığıyla şehirdeki suç lordlarını ve onların arkasındaki politik bağlantıları ortadan kaldırmaktır. Genç polisler, suçla mücadelede kısa sürede başarılar elde ederler; ancak yaptıkları operasyonlar yasa dışı yöntemlerle ve resmi onay olmadan gerçekleştiğinden, etik ikilemlerle doludur. Suç oranı azalırken kamuoyunun ve hükümetin dikkatini çeken ekip, aynı zamanda sistemin içindeki yozlaşmış kişilerle doğrudan karşı karşıya gelir.
Film ilerledikçe Singh’in geçmişi, görevinden neden uzaklaştırıldığı ve kendi vicdanıyla mücadelesi daha derinlemesine işlenir. Öğrencilerinin kendi yollarına sapması, gücün onları nasıl değiştirdiği ve bazı kararlarının ölümcül sonuçlara yol açması gibi temalar da işlenerek, hikâye dramatik bir boyuta taşınır. Singh’in polis teşkilatına ve adalet sistemine olan inancı sarsılırken, izleyiciye bir yandan da “amacın aracı haklı çıkarıp çıkarmadığı” sorusu yöneltilir.
“Class of ’83”, klasik bir kahramanlık hikâyesi olmaktan öte, Hindistan’daki sistemsel adaletsizlikleri, polis gücünün içindeki yozlaşmayı ve bireysel etik çatışmaları gözler önüne serer. Filmin retro atmosferi, dönem kostümleri ve müzikleriyle desteklenirken, Bobby Deol’un karizmatik ve duygusal performansı da hikâyeye derinlik kazandırır. Film, sadece bir suçla mücadele öyküsü değil; aynı zamanda sistemin içinde sıkışıp kalmış insanların içsel çatışmalarının da güçlü bir yansımasıdır.
Henüz yorum yok.