ED: Extra Decent

“ED: Extra Decent”, yönetmen Aamir Pallikkal ve senarist Ashif Kakkodi iş birliğiyle ortaya çıkan, karanlık mizah ve aile dramını harmanlayan dikkat çekici bir yapım. Filmin başrolünde Suraj Venjarammoodu, ailesinden gizli tutulan karanlık bir sırrı keşfeden ve geçmişine dair hatıralarını geri kazanma sürecine giren bir anti-kahramanı canlandırıyor.

Olaylar, ana karakter Binu’nun, apartman güvenlik görevlisi tarafından ciddi şekilde darp edilmesiyle başlar. Bu saldırı nedeniyle hastaneye kaldırılan Binu, retrograd amnezi yaşar—geçmişine dair önemli anıları silinmiş haldedir. Ailesi, doktor ve yakın çevresi panik içindedir; fakat asıl olay, Binu uyandığında gizlenen gerçek ile birlikte gelişir.

Geçmişine dair kırılmayı tetikleyen olay, çocukluk dönemine dayanır: genç yaşta kardeşinin yanma sonucu hastaneye yatıp 3 ay sonra ölmesini yaşamıştır. Ailesi bu psikolojik travmayı onunla paylaşmak yerine sansürleyici bir tutum sergilemiştir. Binu bu sırrı fark ettiğinde, kardeşinin ölümünden sonra annesinin doğan kardeşi—yani Binu’yu— duygusal bir tazmin olarak gördüğünü düşünür. Bu, onun zihinsel dengesini bozan, nihayetinde ‘psikopat’ davranışlarını başlatan itici güç olur.

Bunu takiben, Binu kontrolü eline alır; ailesini kıskançlık ve suçluluk duygularıyla manipüle eder. Annesini—Vinaya Prasad; babasını—Sudheer Karamana; kız kardeşini—Grace Antony; kuzeni Sanju’yu—Shyam Mohan’u; ve diğer aile fertlerini baskı altına alacak şekilde davranır. “Nice guy” imajını arkasına almış bu karakter, sert ve acımasız dönüşümleriyle izleyeni şaşırtır.

Bununla birlikte Binu’nun geçici hafıza kaybı, ailesi için bir kurtuluş gibi görünebilir—bir nevi delesyon ile sakinleşme çabası. Ancak yıllardır aynı ortamda yaşamış biri olarak, eski çevresi ve alışkanlıklarıyla yeniden yüzleştiğinde bilinçaltı baskılar yeniden devreye girer. Binu’nun tekrar hatırlaması, evin yeniden düzenlenmesi ve hatta çakışan bazı ayrıntılar—örneğin çekmenin altındaki sakız gibi—her şeyi tersine çevirir.

Finalde, aile bir araba yolculuğuna çıkar. Binu, sanki amnezikmiş gibi davranarak gerçeği ortaya seren zihinsel bir plan uygular. Bu plan doğrultusunda arabayı kaza yaptırır; sonuç belirsizdir, ama bu öneri, devam filmi (örneğin “ED – Extremely Dangerous”) için kapı aralar.

Film, klasik aile draması klişelerini yıkan, karanlık ve hiciv dolu anlatımıyla öne çıkar. Eleştirmenlere göre ilk yarısı güçlü bir kurgu ve ton dengesi sunarken; zamanla tekrar eden temalar ve karakter eksiklikleri nedeniyle toparlanamayan bir yapıya bürünür.

Yine de, filmin en güçlü yönü Suraj Venjarammoodu’nun olağanüstü performansıdır. Taşınan duygusal yüklerden, psikopatik dönüşümlere kadar karakterin tüm katmanlarını inandırıcı şekilde sunar. Ayrıca yardımcı kadro da güçlü duruşuyla filme destek verir; özellikle Grace Antony, Sudheer Karamana, Vinaya Prasad ve Shyam Mohan’ın rolleri dikkat çekicidir.