Tillu Square

DJ Tillu filminde yarattığı etkiyle seyirciyi kendine hayran bırakan Balagangadhar Tilak, nam-ı diğer Tillu, bu kez hayatı bambaşka bir yöne evrilen bir macera ile geri dönüyor. Film, bir yıl sonrasını anlatan çarpıcı bir devam niteliğinde. Artık DJ’lik yapmanın yanında Tillu Events adlı bir etkinlik şirketiyle de uğraşan Tillu, geçmişte yaşanan karmaşık olayların izlerini silmeye çalışıyor.

Film, Tillu’nun hâlâ o kendine has stilinden ödün vermediğini göstererek başlıyor; sahnede DJ’lik yaparken onun renkli kişiliği, şaşalı jestleri ve enerjik tavırları izleyiciye başarıyla sunuluyor. Bu sırada, bir davette rast geldiği Lilly adında gizemli bir kadının etkileyici güzelliği Tillu’yu büyüler. Aralarında gerçekleşen bir gece, sabah gelip gitmesiyle Tillu’yu derinden etkiler.

Günler sonra Lilly yeniden ortaya çıkar ve hamile olduğunu iddia eder; bu, Tillu’yu hem şaşırtır hem de duygusal olarak sarsar. Bir süre sonra, Lilly’nin Tillu’yu bir apartmana çağırmasıyla hikaye karmaşık bir hal alır. Tillu, burasının geçmişte Radhika tarafından davet edildiği yer olduğunu fark eder ki bu geriye dönük bağ, hikâyenin sürprizlerle örülü olduğunu gösterir.

Lilly’nin, kaybolan kardeşini bulmak için görevlendirilmiş bir ISF ajanı olduğunu öğreniyoruz; bu, Tillu’yu uluslararası bir suç patronu olan Sheikh Mehboob’u ortadan kaldırma görevine sürükler. Lilly, Tillu’yu ikna etmek için geçmişte yaptığı yanlışları kullanarak onu manipüle eder; bir gizli video aracılığıyla Tillu’yu, Mehboob’un partisinde zehirli tatlıyla suikast düzenleyecek şekilde yönlendirir.

Ancak planlar işler planlandığı gibi gitmez. Tillu, Şeyh’in planı önceden fark ettiğini anlar ve kaçmayı başarır. Shannon ile yaptığı anlaşmayla, Şeyh’in içeceğini zehirler ancak karşılığında kendini kurtaracak bir panzehir alır ve Şeyh özgürlüğüne karşılık bu panzehiri satın alır. Şeyh’in yakalanması için ISF’yi uyaran Tillu, polisi çağırır ve Şeyh yakalanır.

En büyük sürpriz ise Lilly’nin kendisidir: O ISF içinde bir ihanetçi, yani** mole** olduğu anlaşılır. Mehboob’u öldürdürmek istemesi, aslında kimliğinin açığa çıkmaması içindir ve bu süreçte Tillu’ya duygusal anlamda da bağlanmıştır. Lilly sonunda tutuklanır; Tillu ise, “Radhika beni sevdikten sonra kandırdı, ama Lilly sadece kandırmak için sevmeyi seçti” diyerek duygusal bir farkındalığa sahip olur.

Film, Tillu’nun karakter gelişimini, Mizansenlerin ve komedi unsurlarının yoğunluğu ile anlatan bir yapıya sahiptir. Yönetmen Mallik Ram, bir önceki filme benzer, ama daha tutarlı bir anlatımı yakalar. Tillu’nun bir anda zengin olup olayların merkezine yerleşmesi, olay örgüsünün temelini oluşturur.

Siddhu Jonnalagadda, Tillu tiplemesini canlandırmada adeta filmi omuzlarında taşır; esprili dili, beden dili ve sahne hâkimiyetiyle filmi taşır. Anupama Parameswaran ise Lilly rolünde hem cazibesi hem de karakterin ikili doğasıyla dikkat çeker.

Eleştirmenler genel olarak olumlu görüş bildirirken; mizah anlayışı, diyaloglar ve performanslar öne çıkan unsurlardır. Ancak bazı eleştiriler senaryonun zayıf olması, hikâyenin tahmin edilebilirliği ve ilk filme aşırı göndermeler gibi noktalara odaklanmıştır.

Filmin sonunda, Tillu’nun macerasının biteceğine dair bir ipucu verilmiş: devam filmi Tillu Cube için hazırlıklar başladı; bu da serinin üçüncü halkası olmaktadır.