Akshay Roy, 25 Nisan 1979’da Mumbai’de doğdu ve çocukluğunun bir kısmını Nijerya’da geçirerek, farklı kültürlerin içinde büyüme fırsatı buldu. Eğitimine Delhi’deki St. Stephen’s College’da başladı; burada hikâye anlatımı ile tanıştı. Ardından Jamia Millia Islamia’daki film eğitimi, onun yönetmenlik tutkularını perçinledi.

Kariyerine kısa filmler çekerek ve reklam dünyasında çalışarak adım atan Roy, Bollywood’un önemli isimlerinin yanında asistan olarak deneyim kazandı. Farhan Akhtar’ın Lakshya, Deepa Mehta’nın Water ve Mira Nair’ın The Namesake gibi yapımlar onun sinematik anlayışının şekillenmesinde etkili oldu.

2017 yılında yönettiği ilk uzun metrajlı filmi Meri Pyaari Bindu, Yash Raj Films yapımı romantik drama türündeydi. Parineeti Chopra ve Ayushmann Khurrana’nın başrollerini paylaştığı film, bir yazarın geçmişine, çocukluk aşkına olan duygusal bağlarına odaklanıyordu. Film, eleştirmenlerden karışık görüşler aldı; oyuncu performansları ve müzikleri beğenildi, ancak anlatım temposu eleştirilere hedef oldu. Ticari anlamda ise bütçesini karşılayamayan bir sonuç elde etti.

2024’te kendi kaleminden çıkan senaryosu ile çektiği Vijay 69, Roy’un bir sonraki önemli projesi oldu. Bu film, spora ve hayatın beklenmedik yönlerine duyduğu ilhamla şekillendi. Filmde Anupam Kher’in dislokasyon yaşamasına rağmen sahneyi tamamlaması gibi detaylar, çekimlerin yoğun duygusal temposunu gözler önüne seriyor. Ghost yazarı parantezinde, Vijay karakterinin hayatına dair “Humne kya socha tha hum banenge, aur hum sach mein kya ban gaye?” felsefesi filmin ruhunu oluşturuyor.

Akshay Roy, kendisinden önce gelen ustalar—Hrishikesh Mukherjee, Mani Ratnam, Zoya Akhtar gibi—tarafından beslenen bir sinema anlayışına sahip. Filmlerinde sade insani duyguları, sıcak mizahı ve derin karakter bağlantılarını birleştirme çabası dikkat çekiyor. Kariyerinin başlangıcındaki kısa filmlerden, duygusal ve samimi uzun metrajlara kadar uzanan bu yolculuk, onun sinema dünyasında iz bırakma potansiyelini gözler önüne seriyor.